Yazılar

İş Güvenliği ve Hukuki Yükümlülükler

İş Güvenliği ve Hukuki Yükümlülükler

İş Güvenliği ve Hukuki Yükümlülükler: Avukat Perspektifinden Kapsamlı Analiz

İş Güvenliğinin Hukuki Çerçevesi ve Önemi

İş güvenliği, çalışma hayatının en kritik unsurlarından biridir. Çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma haklarının korunması, hem anayasal bir hak hem de işverenin temel yükümlülüğüdür. Türkiye’de iş güvenliği mevzuatı, uluslararası standartlara uyum sağlama çabasıyla sürekli gelişmekte ve güncellenmektedir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 2012 yılında yürürlüğe girmiş olup, iş güvenliği alanındaki temel yasal düzenlemedir. Bu kanun, AB direktifleri ve ILO sözleşmeleriyle uyumlu olarak hazırlanmış, işverenlere ve çalışanlara kapsamlı yükümlülükler getirmiştir. Kanunun temel amacı, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.

İş güvenliği, sadece hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilirliği, verimlilik artışı ve kurumsal itibarın korunması açısından da stratejik bir öneme sahiptir. İstatistikler, iş güvenliği önlemlerinin etkin uygulandığı işyerlerinde, iş kazası oranlarının %50’ye varan oranlarda azaldığını göstermektedir.

İşverenin İş Güvenliği Konusundaki Hukuki Yükümlülükleri

Risk Değerlendirmesi ve Önleyici Tedbirler

İşverenin en temel yükümlülüğü, işyerinde risk değerlendirmesi yapmak ve tespit edilen risklere yönelik önleyici tedbirler almaktır. 6331 sayılı Kanun’un 4. ve 10. maddeleri uyarınca işveren:

  • İşyerindeki tehlikeleri belirlemek ve riskleri değerlendirmekle,
  • Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre alınması gereken koruyucu ve önleyici tedbirleri planlamak ve uygulamakla,
  • Çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklere yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaları yapmakla yükümlüdür.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2019/5238 E., 2020/1761 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “işveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla yükümlüdür.” Bu yükümlülüğün ihlali, işverenin hukuki ve cezai sorumluluğunu doğurmaktadır.

İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Görevlendirme

6331 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca işverenler, işyerlerinin tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nde detaylı olarak düzenlenmiştir.

Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde işveren, 2023 yılı için güncellenmiş tutarlarda idari para cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Ayrıca, iş kazası durumunda bu eksiklik, işverenin kusur oranını artıran bir faktör olarak değerlendirilmektedir.

Çalışanların Eğitimi ve Bilgilendirilmesi

İşveren, çalışanların iş güvenliği konusunda eğitilmesi ve bilgilendirilmesinden sorumludur. 6331 sayılı Kanun’un 16. ve 17. maddeleri uyarınca:

  • Çalışanlara iş güvenliği eğitimi verilmesi,
  • İşyerindeki riskler ve alınan önlemler hakkında bilgilendirilmesi,
  • Acil durum planları ve tahliye prosedürleri konusunda eğitilmesi zorunludur.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/4523 E., 2019/2931 K. sayılı kararında, “işverenin çalışanlarına gerekli eğitimi vermemesi, iş kazasında kusur oranını artıran bir faktör” olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle, eğitim yükümlülüğünün yerine getirilmesi, olası bir iş kazası durumunda işverenin hukuki sorumluluğunu azaltabilir.

Kişisel Koruyucu Donanım Sağlama

İşveren, çalışanların işyerindeki risklere karşı korunması için gerekli kişisel koruyucu donanımları (KKD) sağlamakla yükümlüdür. Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik uyarınca:

  • KKD’lerin CE işaretli olması,
  • İşe ve çalışana uygun olması,
  • Düzenli bakım ve kontrollerinin yapılması gerekmektedir.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2019/3215 E., 2020/1542 K. sayılı kararında, “işverenin uygun kişisel koruyucu donanım sağlamaması, iş kazasında %60 oranında kusurlu bulunmasına” neden olmuştur.

İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirimi

İşveren, işyerinde meydana gelen iş kazalarını ve tespit edilen meslek hastalıklarını, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmekle yükümlüdür. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. ve 14. maddeleri uyarınca:

  • İş kazası, kazadan sonraki 3 iş günü içinde,
  • Meslek hastalığı ise, öğrenildiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir.

Bu bildirimlerin yapılmaması, idari para cezası uygulanmasına ve işverenin hukuki sorumluluğunun artmasına neden olabilir.

İş Güvenliği İhlallerinin Hukuki Sonuçları

İdari Para Cezaları

6331 sayılı Kanun’un 26. maddesi, iş güvenliği ihlallerine uygulanacak idari para cezalarını düzenlemektedir. 2023 yılı için güncellenmiş tutarlara göre:

  • Risk değerlendirmesi yapmayan işverene, çalışan başına 6.000 TL,
  • İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmeyen işverene, görevlendirilmeyen her kişi ve her ay için 15.000 TL,
  • Çalışanlara iş güvenliği eğitimi vermeyen işverene, çalışan başına 1.500 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

Bu cezalar, her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır ve tekrar eden ihlallerde iki katına çıkarılabilir.

Tazminat Davaları

İş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları, işverenin maddi ve manevi tazminat sorumluluğunu doğurur. Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi uyarınca işveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almakla yükümlüdür.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/1254 E., 2021/3542 K. sayılı kararında, “işverenin iş güvenliği önlemlerini almaması nedeniyle meydana gelen iş kazasında, işçinin %20 oranında maluliyet alması sonucu 350.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.”

Cezai Sorumluluk

İş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen iş kazaları, işverenin cezai sorumluluğunu da doğurabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 85. ve 89. maddeleri uyarınca:

  • Taksirle ölüme neden olma: 2 yıldan 6 yıla kadar hapis,
  • Taksirle yaralamaya neden olma: 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

Soma maden faciası davasında, işveren ve yöneticilere TCK 85/2 maddesi uyarınca “birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15-22 yıl arasında hapis cezaları verilmiştir.

İş Güvenliği Denetimleri ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Denetim Mekanizması

İş güvenliği denetimleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişleri tarafından gerçekleştirilir. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 2022 yılı raporuna göre:

  • Türkiye genelinde 35.000’den fazla işyeri denetlenmiş,
  • Denetimlerin %60’ında iş güvenliği ihlalleri tespit edilmiş,
  • Toplam 250 milyon TL’yi aşan idari para cezası uygulanmıştır.

Denetimlerde en sık karşılaşılan ihlaller:

  • Risk değerlendirmesinin yapılmaması veya yetersiz olması,
  • İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmemesi,
  • Çalışanlara eğitim verilmemesi,
  • Kişisel koruyucu donanımların sağlanmaması olarak belirlenmiştir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

İş güvenliği mevzuatının uygulanmasında çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır:

  • Denetim personelinin sayısal yetersizliği,
  • KOBİ’lerin iş güvenliği maliyetlerini karşılamakta zorlanması,
  • İş güvenliği kültürünün yeterince gelişmemiş olması,
  • Mevzuatın karmaşıklığı ve sık değişmesi.

Bu sorunların çözümü için, devlet destekli teşvik programları, sektörel iş güvenliği rehberleri ve eğitim programlarının yaygınlaştırılması önerilmektedir.

Sektörel İş Güvenliği Uygulamaları ve Özel Düzenlemeler

İnşaat Sektöründe İş Güvenliği

İnşaat sektörü, iş kazalarının en sık yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir. Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, bu sektöre özel düzenlemeler getirmektedir:

  • Sağlık ve Güvenlik Planı hazırlanması,
  • Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü görevlendirilmesi,
  • Yüksekte çalışma, kazı işleri, iskele kurulumu gibi riskli işlerde özel önlemler alınması zorunludur.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2019/7854 E., 2020/3215 K. sayılı kararında, “inşaatta yeterli güvenlik önlemi almayan işveren ve şantiye şefi, işçinin yüksekten düşerek ölümü nedeniyle 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.”

Maden Sektöründe İş Güvenliği

Maden sektörü, iş güvenliği açısından en riskli sektörlerden biridir. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, bu sektöre özel düzenlemeler getirmektedir:

  • Acil durum planları ve tahliye prosedürleri,
  • Gaz ölçüm sistemleri ve havalandırma,
  • Yeraltı ve yerüstü haberleşme sistemleri,
  • Kurtarma istasyonları ve ekipleri oluşturulması zorunludur.

Soma maden faciası sonrasında, 6331 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerle, maden işyerlerinde iş güvenliği önlemleri daha da sıkılaştırılmıştır.

İş Güvenliği Uygulamalarında Güncel Gelişmeler ve Teknolojik Yenilikler

Dijital İş Güvenliği Uygulamaları

Teknolojik gelişmeler, iş güvenliği uygulamalarında da yeni imkanlar sunmaktadır:

  • Yapay zeka destekli risk analizi sistemleri,
  • Giyilebilir teknolojiler ve sensörler,
  • Sanal gerçeklik tabanlı iş güvenliği eğitimleri,
  • Drone ile yapılan iş güvenliği denetimleri.

Bu teknolojik yenilikler, iş kazalarının önlenmesinde ve iş güvenliği kültürünün geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

Pandemi Sonrası İş Güvenliği Yaklaşımları

COVID-19 pandemisi, iş güvenliği anlayışında önemli değişikliklere neden olmuştur:

  • Biyolojik risk etmenleri ve salgın hastalıklara karşı önlemler,
  • Uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modellerinde iş güvenliği,
  • Psikososyal risklerin artan önemi ve mental sağlık.

Bu yeni yaklaşımlar, iş güvenliği mevzuatında da güncellemeleri gerekli kılmaktadır.

İş Güvenliği Alanında Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmetleri

Önleyici Hukuki Danışmanlık

İş güvenliği alanında önleyici hukuki danışmanlık, işverenlerin hukuki risklerini azaltmak ve uyum süreçlerini yönetmek için kritik öneme sahiptir:

  • İş güvenliği mevzuatına uyum denetimi (compliance),
  • İş güvenliği politika ve prosedürlerinin hazırlanması,
  • İş güvenliği eğitim programlarının hukuki altyapısının oluşturulması,
  • Alt işveren-asıl işveren ilişkilerinde iş güvenliği sorumluluklarının belirlenmesi.

İş Kazası Sonrası Hukuki Süreçler

İş kazası meydana geldikten sonra, hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi büyük önem taşır:

  • İdari soruşturma süreçlerinde temsil,
  • Ceza davalarında savunma,
  • Tazminat davalarında işverenin temsili,
  • Sigorta şirketleriyle ilişkilerin yönetimi.

Sorhan Avukatlık Bürosu olarak, iş güvenliği hukuku alanında hem önleyici danışmanlık hem de ihtilaf çözümü konularında kapsamlı hizmetler sunmaktayız.

Sonuç ve Öneriler

İş güvenliği, hem çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması hem de işletmelerin hukuki ve finansal risklerinin yönetilmesi açısından kritik öneme sahiptir. İşverenlerin, iş güvenliği yükümlülüklerini etkin bir şekilde yerine getirmeleri için:

  • Proaktif bir yaklaşım benimsemesi,
  • İş güvenliği kültürünü organizasyonun her kademesine yaygınlaştırması,
  • Teknolojik yenilikleri takip etmesi ve uygulaması,
  • Düzenli risk değerlendirmesi ve denetimler yapması,
  • Profesyonel hukuki danışmanlık alması önerilmektedir.

Sorhan Avukatlık Bürosu olarak, iş güvenliği ve iş hukuku alanındaki güncel gelişmeleri yakından takip ediyor, müvekkillerimize kapsamlı ve çözüm odaklı hukuki hizmetler sunuyoruz.

Detaylı bilgi ve hukuki destek için Sorhan Avukatlık Bürosu İş Güvenliği Hukuku Danışmanlığı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın