Bülten

Güncel Yargıtay Kararı Işığında Olay Yeri Terk

Güncel Yargıtay Kararı Işığında Olay Yeri Terk Leaving the Crime Scene

  I. Olay Yeri Terk ve Rücu

Kaza sonrası olay yerinin terk edilmesi, sürücünün kimliğinin tespitini engellemek amacı taşıyorsa, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 maddesi uyarınca teminat dışıdır. Şöyle ki; “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb.) hariç olmak üzere, sürücünün kimliğinin tespitini engellemek için kaza yerinden ayrılması.” hükmüne amirdir.

Bu durumda, olay yerini terk eden sürücünün hareketi zorunlu değilse ve kimliğin tespiti engellenmek isteniyorsa, sigorta şirketi zarar görene ödeme yaptıktan sonra rücu hakkını kullanabilir. Ancak bu davranışın iyi niyetli olup olmadığı ve zorunlu halin varlığı sigorta şirketi tarafından ispatlanmalıdır; ispat yükü sigortacıya aittir.

 II. Olay Yeri Terk Olgusu Kapsamında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının Rücu Hakkı

(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2025 tarihli 2024/11202E. 2025/2473K. sayılı Kararı ve Başkanlar Kurulu Kararı Işığında)

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (“ZMSS”), Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, motorlu araç işletenlerinin üçüncü kişilere verebilecekleri maddi ve bedensel zararları teminat altına alır. Ancak belirli durumlarda sigortacının, sigortalıya veya işletene karşı rücu hakkı vardır. Bu bölümde özellikle olay yerini terk olgusundaki rücu hakkının koşulları ve sınırları, 2025 tarihli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve Başkanlar Kurulu kararları ışığında değerlendirilir.

 III. Olay Yeri Terkin Hukuki Niteliği

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 81. Maddesi uyarınca, kaza sonrası sürücünün kolluk kuvvetleri veya ilk yardım yükümlülüklerini yerine getirmeksizin olay yerinden ayrılması, hukuki olarak kusur ve ihlal teşkil eder. Bu eylem çoğunlukla “kaçma” olarak değerlendirilir.

Yargıtay içtihatlarında olay yeri terk, tek başına rücu nedeni sayılmasa da, olayın koşulları ve zarar üzerindeki etkisi göz önüne alınarak rücu hakkı gündeme gelebilir.

 IV. Sigortacının Rücu Hakkının Dayanağı

Karayolları Trafik Kanunu m. 97/2 ve ZMSS Genel Şartları B.4.2 maddesine göre:

Sigortacı, tazminatı hak sahibine ödedikten sonra; sigortalının kastı, ağır kusuru veya poliçede belirtilen teminat dışı halleri varsa sorumlulara rücu edebilir.

Olay yeri terk eylemi doğrudan bu maddelerde belirtilmese de “ağır kusur” kapsamında değerlendirilebilir. Ancak bunun için terk davranışının zarara sebep olması gerekir.

  1. Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2025 tarihli 2024/11202 E., 2025/2473 K. sayılı Kararı Işığında Olay Yeri Terk ve Zorunlu Trafik Sigortasında Rücu Hakkı

01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenen zorunlu trafik sigorta poliçeleri bakımından uygulanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (“ZMSS”) Genel Şartlarının B.4-f maddesi, metin olarak tam ve net kaleme alınmamış olsa da, esas itibarıyla maddi ya da bedeni hasara neden olan tüm trafik kazalarında olay yerini terk ile kazanın oluş koşullarına ilişkin gerekli belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması hâlinde sigortacının üçüncü kişilere yaptığı ödemeler sebebiyle sigortalısına rücu edebileceğini ortaya koymaktadır.

Bu düzenlemede istisnai haller ise “hariç” ifadesiyle gösterilmiştir. Örneğin, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya sorumlu olduğu kişilerin sağlık kuruluşuna tedavi veya yardım amaçlı gitmesi, can güvenliği nedeniyle zorunlu uzaklaşması gibi hallerde, sigortalı bu maddenin öngördüğü rücu sebebinden kurtulmaktadır.

Genel Şartların B.4-f maddesinde sayılan zorunlu haller ve kazanın oluş koşullarına ilişkin belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması hallerinin sınırlı sayıda olmaması ve örnek olarak verilmiş olması, madde metninin başında yer alan istisnaların ise sadece bedeni hasarlı kazalar için geçerli olduğu izlenimini yaratmıştır. Ancak hukuki içtihatlarda ve özellikle Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2025 tarihli, 2024/11202 E., 2025/2473 K. sayılı kararıyla da teyit edildiği üzere, bedeni hasarlı kaza olmasa dahi, olay yerinin terk edilmesi durumunda istisnalar haricinde sigortacının sigortalısına karşı rücu hakkı doğmaktadır.

Bu bağlamda, olay yerini terk ederek içe rücu sebebinin gerçekleşmiş olduğu kabul edilmekte, bu durumun Genel Şartların B.4-f maddesinde sayılan zorunlu nedenlerden biriyle ispat edilmesi yükümlülüğü ise sigortalıya aittir. Sigortalı, ancak belirtilen zorunlu nedenlerden birini ispat ederse rücu durumundan kurtulacaktır.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2025 tarihli kararı, zorunlu trafik sigortası kapsamında olay yerini terk etmenin salt bedeni hasarlı değil, maddi hasarlı trafik kazalarında da sigortacının sigortalısına rücu sebebi olduğunu kesin şekilde ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır. Kararda ayrıca, uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararlarının esas alınması gerektiği belirtilmiştir.

Bu tespitler, zorunlu trafik sigortası uygulamalarında rücu hakkının kapsamının geniş tutulması, olay yerini terk eden sigortalıların sorumluluklarının netleşmesi ve sigorta şirketlerinin haksız ödemelerinin engellenmesi bakımından kritik önem arz etmektedir.

Bir yanıt yazın